EFSUN
/ 010
Efsun
Büyüleyici detaylarıyla göz kamaştıran, el işçiliğiyle hazırlanmış özel bir dekoratif duvar süsü…
Efsun, kadim sembollerden ve mitolojik figürlerden ilham alarak gizemi, bilgeliği ve zarafeti bir araya getiriyor.
????️ Güçlü bakışları, altın dokunuşları ve mistik sembolleriyle bu eser, bulunduğu her mekâna yalnızca estetik değil, aynı zamanda derin bir ruh da katıyor.
✔️ El yapımı ve özgün tasarım.
✔️ Makrome dokusu ile doğal, sıcak bir hava yaratır.
✔️ Evinize ya da ofisinize mistik bir enerji taşır.
???? İster yaşam alanınızda sizi koruyan bir tılsım gibi, ister sanatsal bir başyapıt olarak sergileyin…
“Efsun” – Sanatın büyüsünü ruhunuza işleyen eşsiz bir eser.
Lerzan Kürkçü – Sanatla Dokunan Bir Yaşam
1970 yılında Adana’da dünyaya gelen Lerzan Kürkçü, küçük yaşlardan itibaren sanata olan ilgisiyle dikkat çekti. Henüz üç yaşındayken ailesiyle birlikte Hollanda’ya taşındı. Burada aldığı ilk eğitim, onun farklı kültürleri ve bakış açılarını tanımasına imkân verdi. İlkokul yıllarında çizim ve resim yeteneğiyle öne çıkan Kürkçü, 1979 yılında Eindhoven’da düzenlenen ilkokullar arası resim yarışmasında birincilik kazandı. Bu başarı, onun gelecekteki sanat yolculuğunun ilk işaretiydi.
1982 yılında Türkiye’ye, doğduğu topraklara geri döndü. Adana’da eğitimine devam ederken sanattan hiç kopmadı. Ortaokul ve lise yıllarında birçok resim yarışmasına katıldı, ödüller aldı. Genç yaşına rağmen sanat onun için bir uğraş değil, bir yaşam biçimi olmuştu.
1989 yılında evlendi ve iki kız çocuğu dünyaya getirdi. Bir yandan annelik sorumluluklarını üstlenirken, diğer yandan sanata olan bağlılığını sürdürdü. 1994’te Eskişehir Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler bölümünü kazanarak eğitimine akademik bir yön verdi. Ardından iş dünyasında da deneyim kazandı; Adana’daki önemli sinema salonlarının yöneticiliğini üstlendi.
Ancak sanat tutkusu onu farklı bir yola çağırıyordu. 2000 yılında Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nü kazanarak yeniden özüne, resme yöneldi. 2001’de kurduğu Lerzan Sanatevi, onun sanat hayatında dönüm noktası oldu. Bu sanat evinde on iki yıl boyunca gençleri Güzel Sanatlar Fakülteleri sınavlarına hazırladı, çocuklara ve yetişkinlere resim dersleri verdi. Öğrencileriyle birlikte sayısız sergi düzenledi. Bu süreçte sadece öğretmen değil, aynı zamanda bir yol gösterici ve ilham kaynağı oldu.
Kürkçü’nün kişisel serüveni de hız kesmedi. 2002’den itibaren Çukurova Üniversitesi ve Adana 75. Yıl Sanat Galerisi’nde düzenlenen karma sergilere katıldı. 2006’da Adana Taşmekan Sanat Galerisi’nde açtığı ilk kişisel yağlı boya sergisi büyük ilgi gördü. Aynı yıl ikinci kişisel sergisini de açarak üretimindeki verimliliği ortaya koydu.
2008’den itibaren İstanbul ve Eskişehir başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinde karma sergilere katıldı; 2010’da “43 Sanatçı 43 Eser” sergisinde yer aldı. 2011’de Adana Büyükşehir Belediyesi’nde Mehmet Durur ile ortak sergi düzenledi. 2012’de Adana Taşköprü Festivali’nde açtığı kişisel sergi, halkla sanat arasındaki bağı güçlendirdi.
Sanatçı, 2013 yılında hayatında yeni bir sayfa açarak Bodrum Yalıkavak’a taşındı. Burada hem bireysel üretimlerine hem de öğrenci yetiştirmeye devam etti. 2014’te Bodrum Trafo Sergi Salonu’nda açtığı kişisel sergi, bölgedeki sanat çevresinin ilgisini çekti. 2017’de Kıbrıs Vehbi Güney Sergi Salonu’nda ve Adana Cosecca Sergi Salonu’nda açtığı sergilerle sanatını farklı coğrafyalara taşıdı.
Bugüne kadar 12 kişisel sergi açan, çok sayıda karma sergide yer alan Kürkçü, sadece tablolarıyla değil, aynı zamanda duvar resimleriyle de bilinir. Yıllar boyunca otellerin, restoranların ve kamusal alanların duvarlarını süsleyen eserleri, mekânlara farklı bir ruh kattı.
Onun eserlerinde güçlü renkler, figüratif anlatımlar ve derin semboller öne çıkar. Kürkçü, sadece bir ressam değil; aynı zamanda sanat yoluyla hayatı güzelleştiren, öğrencileriyle deneyimlerini paylaşan ve sanatın dönüştürücü gücüne inanan bir öğretmendir.
Bugün Bodrum Yalıkavak’ta yaşayan Lerzan Kürkçü, hem bireysel üretimlerine devam etmekte hem de öğrencilerine resim dersleri vererek sanat yolculuğunu yeni kuşaklarla paylaşmaktadır. Onun için sanat, hayatın hem en derin anlamı hem de en güçlü ifadesidir.
Yorumlar
Yorum Yapınız